BB Krem Dosyası 3: Physicians Formula %100 Organic Wear BB Cream SPF 20

Selamlaar ,ilaç tedavisinin 140.gününde olan 3 Roaccutane Girls'ten biri olan ben, bugün size yazmak için defalarca denediğim bb kremimden bahsedeceğim. Öncelikle tedavi süresince yüzüme  dermokozmetik dışında ürün sürmediğimi belirtmek istiyorum. 

Dermokozmetik eczaneye girip tedavi gördüğümü söyleyince birçok uzmandan bu markanın tavsiyesini aldım. Her dermokozmetik meraklısının bieceği bir marka Physicians Formula... Öncelikle biraz markadan bahsetmek istiyorum.
Physicians Formula markası 1937'de ünlü alerjenist Dr.Frank Crandall tarafından çok hassas ve alerjik cildi olan hatununa hediyesidir :)) Mineral makyajda öncü olmuştur. Physicians Formula bilinen aynı zamanda cildin hassasiyetini bozan birçok zararlı kimyasalı, parfüm ve paraben içermez.Bu faktörler markaya olan güvenimizi sağladı.

Physicians Formula Organik BB krem %100 organik sertifikalı ürün olduğu için diğerlerinden bir adım öne çıktı, benim için. Özellikle yüzüme uyguladığım her üründe aşırı hassas olduğum için bu ürüne daha fazla güvenebilirim diye düşündüm ve tabi ki beni yanıltmadı.Cilde bakım yaparak sağlıklı bir görünüm sağlıyor. Benim gibi leke problemi olanlarında orta kapatıcılık özelliğini seviceklerini düşünüyorum. Hipoalerjenik, parfüm, gluten ve paraben içermiyor. SPF 20 içermesi de cabası.Ayrıca içinde bulunan hindistan cevizi yağı da cildi nemlendirirken bakım yapıyor. Kremin 2 rengi var ben kızarıklık sorunu yaşadığım için koyu olanını tercih ettim. En önemli özelliklerinden biri de ciltte ağırlık hissi bırakmıyor yokmuş gibi hissediyorsunuz. Marka her eczanede bulunmadığı için araştırmak gerekiyor.Bulunan eczanelerin linkini yazının sonuna eklerim.
 Eczane fiyatı 85-95 TL civarı değişiyor ama benim gibi internetten güvendiğiniz sitelerden daha uyguna bulabilirsiniz. Ben turuncukasa'da 67 TL ye aldım. Önce cildinizde deneyerek sonra ürünü edinmeyi ve gün sonunda temizlemeyi unutmayın... 

Sağlıkla kalın :)
Turuncu kasa: http://www.turuncukasa.com/physicians-formula-organic-wear-bb-balm-krem-spf-20--47113
Hangi eczanelerde satılıyor?: http://medkokozmetik.com/satis-noktalari/

Dudak Nemlendiricileri Sevdiğimiz&Sevmediğimiz

Selamlaaar,

Sizlere deneyimlediğimiz dudak nemlendiricilerinden bahsetmek istedik veeee işte buradayız. Roaccutane kullanırken ya da kullanmazken bile dudak bakımı oldukça önemli.Çatlamış ve kuru dudak görünümünden kimse hoşlanmaz.Bizlerde, sizlere yardımcı olabilmek için bu postu hazırladık.Öyleyse başlayalım;

İlk anlatacağımız ürün hepimizin favorisi BLİSTEX MED PLUS.Bu lipbalm tam anlamıyla bir ‘mucize’.Nemsizlikten çatlayan dudaklarınıza ilk uyguladığınız andan itibaren nem veriyor ve gerginliği alıyor.Mentol kokusundan hoşlanıyorsanız bu ürün tam sizlik.Kaç kavanoz bitirdiğimizi bile bilemiyoruz :]

İkinci ürünse ‘Bioderma Atoderm Restorative Lipbalm’.Dermatoloğun önerdiği bir nemlendirici setinin içinden çıkan bu lipbalmdan yana pek beklentimiz yoktu.Hatta ilk kullanımda hiç memnun olmadığımız bir ürün olmuştu.Ama bir şans vermek istediğimiz için kullanmaya devam ettik ve uzun süreli kullanımda aslında iyi nemlendirdiğini fark ettik.Bir daha alınır mı diye soru gelecek olursa da sanmıyoruz :]

Gelelim üçüncü lipbalm olan ‘Burt’s Bees’.Okuyup araştırdıktan sonra aldığımız bu ürün açıkçası hüsran oldu.Nemlendirme ve onarma vaatleri olan bu lipbalm Roaccutane kullanılan dönem için oldukça yetersiz kaldı.Sürdükten 5 dakika sonra dudaklarınız hiçbir şey sürülmemiş gibi oluyor.Bu ürün bize göre sınıfta kaldı.

Bir diğer mucize ürün ise Pot o'Miracle Lip Revitalizer.Bu ürün kakao yağı, shea yağı, tatlı badem yağı, aloe vera, E vitamini ve nane yağı içeriyor.İçindekilere baktığınızda ürünün nemlendirmemesi gibi bir durum olmayacağını zaten anlıyorsunuz çünkü hepsi cildi beslemeye yönelik içerikler.Dudağı onaran, nemlendiren ve yumuşatan bir ürün.Blistexle tek farkları bu ürünün sürümünün biraz daha zor olması.Blistex’e göre daha katı kıvamda bir ürün çünkü.

Memnun kalmadığımız pişmanlıktır dediğimiz bir diğer üründe ‘Neutrogena Revitalizing Lip Balm SPF 20’.Ürünü kullanan 3Roaccutane Girls’ün en süslüsü, bir gün dışarı çıkarken yanına dudak nemlendiricisi almayı unutur ve olaylar zinciri başlar.En yakın Gratis’e gidip Blistex aranır ancak yoktur, bloggerların çok memnun olduğu bu ürünü görür ve alır ama sonuç büyük bir hüsrandır...Değerlendirmeye gelirsek ürünün sürümü müthiş zor, nemlendirmesi hiç yok.Dudağınıza hiçbir şey sürmeseniz de en az bunu sürdükten sonraki kadar nemli olacağından emin olabilirsiniz.Görmeye bile katlanılamayacak bir ürün.

Watsonslarda bulabileceğiniz ‘Superdrug The Little Tin’ e gelecek olursak, oldukça bereketli bir ürün olmasından başlayabiliriz.Spf 15 içerdiğinden dolayı dudaklarınızı güneşe karşıda koruyor.Mutlaka alınmalı olmazsa olmaz denilecek bir ürün değil ancak bizim için Top 5’e girebilecek bir ürün.Dudaklarınızı yumuşatıyor ve uzun diyebileceğimiz bir süre dudaklarınızda kalabiliyor.

Evet biz 3 Roaccutane Girls'ün lipbalm maceraları böyleydi, okuduğunuz için teşekkürler.

Mutlu kalın :]

Diyet Çıtır Atıştırmalık

Merhabalar!

Uzun zamandır sağlıklı tarifler paylaşmıyorduk. Bugün bunu farkedince hemen mutfağa koştum ve ani tatlı krizlerinde neler yiyebiliriz ona baktım. Evet yaz geliyor yediklerimize artık daha dikkat eder olduk. Kışın alınan kilolar yaza kalmadan gitmesi umuduyla diyoruuuz ve yapımı çoook pratik tarife geçiyoruz…:)

Diyet Çıtır Atıştırmalık:

Malzemeler: 

-Mısır gevreği

-Kuru meyve (üzüm,ananas,mango,limon gibi)

-Fıstık Ezmesi

-Bal

-Arzu ederseniz bir çay kaşığı nutella 

Yapılışı:   Bir kapta 1 kaşık bal ve 2 kaşık fıstık ezmesi karıştırıyoruz. Ayrı kapta da mısır gevreğini ve kuru meyveleri karıştırıp ballı fıstık ezmesini katıyoruz…Ardından silikon spatulayla karıştırıp küçük dikdörtgen borcama boşaltıp buzdolabına gönderiyoruz. Buzdolabında 1-2 saat kalıp sertleşmesi gerekecektir. Ardından çıkarıp bıçakla böldükten sonra atıştırmalıklarımız çayınızın yada kahvenizin yanında yerini alabilir.

Afiyet olsun… :)

BB Krem Dosyası 2: Kiko BB Cream

Merhabalar :]


Bugün sizlere ülkemize yeni gelmiş bir İtalyan kozmetik markasının BB Kremlerinden bahsedeceğiz.Kozmetikle içli dışlı olanlar hemen anlamışlardır zaten ama evet Kiko'dan bahsediyoruz. Büyük bir merakla gelmesini beklediğimiz Kiko, bizleri oldukça memnun bıraktı diyebiliriz.Şimdi gelelim BB Krem'e her BB Krem gibi bu da nemlendirme özelliği vaat ediyor.Renk skalasıda oldukça geniş.Bizim denemiş olduğumuz en açık renklisi 1 numaralı olan.Ürün tüpten beyaz renkte çıkıyor, ancak yüzünüze yaydığınızda ısı ile cildinizde renkleniyor.Renklenme derken aklınıza oksitlenme mi yapıyor gibi sorular gelmesin, o tarzda bir ürün değil.En iyi sonucu almak için elle uygulamak en mantıklısı çünkü ısı ile harekete geçen bir ürün.Ben elimi değdiremem, çok hijyeniğim, ay elle BB Krem mi sürülürmüş dersenizde sünger ve fırçada kullanılabilir pek tabi, öylede güzel dağıldığını söyleyebiliriz :] Bu arada ürün SPF 15 içeriyor.

Ürün ciltte oldukça aydınlık duruyor, sanki cildiniz alttan bir ışık saçıyormuş gibi.Tabi disko topu gibi bir parlamadan bahsetmiyoruz oldukça doğal duruyor -ürünün üstünde yazdığı gibi-.

Ürünün kalıcılığı ise sizi sabahtan akşama kadar idare edebilecek düzeyde -eli sürekli yüzünde olanlardan değilseniz tabi :]- Fiyatı da diğer bb kremlere ve başarısına göre gayet uygun olduğunu düşünüyoruz 40 lira civarıydı.
Bizim ürüne yönelik yorumlarımız şimdilik bu kadar, okuduğunuz için teşekkürler :]
Mutlu kalın ♡

BB Krem Dosyası 1: Missha Perfect Cover BB Cream

Selamlar!

Bugün size en sevdiğim ve çok meşhur olan Kore menşeili Missha Perfect Cover BB kremden bahsedeceğim. Ülkemizde Missha mağazası Ankara Ankamall 'da bulunuyor ve online sitesi de mevcuttur. Linkini yazının sonuna eklerim. Umarım İstanbul'a da yakında bir mağaza açarlar. Çünkü birbirinden güzel bb kremlerini ve diğer kozmetik yada cilt bakım ürünlerini gidip denemek istiyorum. :) Ben Lilakutu'dan sipariş vermiştim ve çok kısa sürede birçok testerla kargom elime ulaşmıştı. Bir diğer alışveriş sitesi seçeneği olarak Lilakutu'yu önerebilirim. 

Missha Perfect Cover bb kremi çok övüldüğünden ve indirimde 20 ml ürünü 20 liraya görünce alayım ne olacak olmadı kullanmam, bacağıma falan sürerim diye düşünmüştüm. Alıp kullanmaya başladıktan sonra gerçekten beğenildiği kadar varmış dedim. Öncesinde Pure Beauty BB kremi kullanmıştım fakat sanki Missha bb krem bi tık daha iyi geldi bana. Missha sürüldüğü zaman çok güzel bir canlılık veriyor ve kapatıcılığı da ortanın üstünde. Missha'nın daha doğrusu Kore ürünlerinin tek riskli yanı renk skalası. Ben 27 numarasını aldım ve cildime gerçekten tam oldu. Almadan önce Lilakutu'daki kremin renklerine bakarak dua edip aldım ve yanılmadım.Ürünün 21 ve 23 numarası açık tenliler için uygun, 27 numarası buğday tenliler için uygun diyebilirim. :) 

Ürünün swatch ı bu şekilde.

Alalı kaç ay olmasına rağmen ürünün bir çoğu içinde bulunuyor. Çok az bi ürünü alıp elimle cildimde dağıtıyorum, biraz katı kıvamından dolayı en iyi sonucu elimle verdiğini düşünüyorum. Süngerle  henüz denemedim ama onunla da güzel yayılacağını düşünüyorum. İlk sürünce yüzde hafif grimsi duruyo ama 10 dakika sonra ciltle bütünleşip mükemmel oluyor. Yani ilk sürünce korkmayın... Missha bb kremin bir diğer özelliği SPF 42 içeriyor olması bu da yaz-kış bu ürünü güneş kremi kullanmadan sürebileceğimiz anlamına geliyor (güneşe alerjisi olanlar dışında). Missha Perfect Cover'ı şu ara kullanmıyorum herhangi bir alerjik reaksiyon göstermesin diye ama roaccutane tedavimden sonra kalan lekelerimi yok etmede büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum. 

Bb kremin çok güzel çiçeksi bir kokusu var. Ürünü ilk aldığımda paraben konusuna dikkat etmemiştim ve ne yazık ki içinde paraben bulunuyor. Bunun cildime o ara etkisi olmadı ama ben korkup bırakmıştım. Cildiye doktoruma sorduğumda saçta ve vücut ürünlerinde paraben olmamasına daha dikkat edilmesi gerektiğini söylemişti. Yani bütün kozmetik ürünlerde paraben olmasa başka zararlı madde bulunduğunu belirtmişti.

Ürüne tekrar dönecek olursak bb krem arayışı olanların kesinlikle bu ürünü denemelerini tavsiye ederim. Yağlı ciltler için gün içerisinde parlama yapabilir ama bunun için Missha cilt tiplerine göre bb krem çıkarmaya başladı. Diğer önerilere de bakabilirsiniz. Bir diğer dikkat edilmesi gereken husus ise Kore kozmetik ürünlerinin bir çok sahtesi piyasada bulunuyor. Bu konuda çok hassas ve dikkatli olunmalı. Sadece Missha için değil pazarlarda bulunan kozmetiklere de dikkat edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmış olalım. Bu aralar beni heyecanlandıran yeni ürün Missha Signature Real Complete bb krem. Bu ürün de hassas ciltler için üretilmiş ve içerisinde paraben bulunmuyor. Yakın zamanda alıp denemeyi düşünüyorum.Bakalım Perfect Cover kadar başarılı bir bb krem mi...

Kısacası Missha Perfect Cover Bb krem hakkındaki yorumlarım bu şekilde. Umarım almayı düşünenler için faydalı olmuştur...

Hoşca kalın :))) 
Lilakutu Missha için: https://www.lilakutu.com/markalar/missha
Missha Türkiye Website: http://missha.com.tr/

Kiehl's: Sevdiğimiz&Sevmediğimiz Ürünler

Merhabalar, bu paylaşımda sizlere şu sıralar oldukça popüler olan Kiehl’s ürünlerinden bahsetmek istiyoruz.Kiehl’sın ürünleri doğal içerikli, birçoğu paraben içermeyen ürünlere sahip bir marka.Bazı alışveriş merkezlerinde bulabileceğiniz mağazalarına bir şeyler almasanızda mutlaka girmenizi tavsiye ederiz.Çalışanları oldukça güleryüzlü ve ilgililer.Diğer high-end kişisel bakım mağazalarına göre tester verme konusunda da aşırı cömertler, herhangi bir ürün almamanıza rağmen tester isteğinizi asla geri çevirmiyorlar.Şimdi gelelim bizim kullandığımız ürünlere.

İlk ürün birçok blogger ve vloggerın favori göz kremi ürünü olan Creamy Eye Treatment with Avocado.Avokado yağı içeren bu krem çok kolay bir şekilde dağılıyor, herhangi bir rahatsızlık vermiyor.Hassas göz çevrelerinde bile yanma ve tahriş yapmayan bir ürün.Göz çevresinde yağ bezeleri yapmayan bir göz çevresi kremi istiyorsanız bu ürünü rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Bir diğer ürün ise Ultra Facial Cream.Ürünün vaatleri arasında 24 saat nem veren bir nemlendirici olduğu var, 24 saat olmasa da sabah sürdüğünüzde gün içinde nemlendiricinizi yenileme ihtiyacı duymuyorsunuz.Ürün hem gece hem de gündüz kullanılabiliyor.Çok kuru ciltlerin de yağlı ciltlerinde sevebileceği bir ürün olduğunu düşünüyoruz.

Kiehl’sın bize göre kullandığımız en başarısız ürünü Clearly Corrective Dark Circle Perfector SPF30.Bu ürün adında da geçtiği gibi morlukları kapatmak için tasarlanmış bir ürün hem de g 30 faktör güneş koruması eklenerek.Ancak bu öyle bir ürün ki tek başına ne morlukları örtebiliyor ne de bu ürünün üstüne başka bir ürün sürebilmenize olanak veriyor.Pudralı bir bitişi olmasına rağmen çizgilere doluyor, tek renk olarak satın alabiliyorsunuz bunlarda ürün için ayrı handikaplar.Ürünün uzun süreli kullanımında morlukları tedavi edici özellik taşıdığı söyleniyor, biz uzun süre kullanmaya tahammül edemedik :)

Adeta aşk yaşadığımız kullanmadan yapamadığımız, sabahlara aydınlık, canlı, sağlıklı ve duru bir ciltle uyanmamızı sağlayan ürün ise tabi ki Midnight Recovery Concentrate <3 İçindeki yenileyici botanik yağlar sayesinde cildiniz gece boyunca onarılıyor.Lavanta yağı sayesinde kullanıldığında rahat bir uyku çekmenizede yardımcı olabilir :) Unutmadan söyleyelim paraben içermiyor.Ürün sadece geceleri kullanabileceğiniz bir serum tek başına ya da bir nemlendiriciyle kullanabilir, biz nemlendiriciyle uygulamayı tercih ediyoruz.

Gece bakımı serisinin diğer bir üyesi de Midnight Recovery Eye.Ürün, çizgilerin görünümünü en aza indirgeme, kan dolaşımını iyileştirme, aydınlık ve dinlenmiş bir göz çevresi vaat ediyor.Vaatlerini ne kadar yerine getiriyor tartışılır ancak gece için çok kullanışlı bir nemlendirici olduğunu düşünüyoruz.Yine bu üründe paraben içermiyor.

Bir paylaşımın daha sonuna geldik,tekrar görüşene kadar kendinize iyi bakın, hoşçakalın :)

Lolabomb Freshly Made Cosmetics-Rhassoul Çamur Maskesi

Herkese selam! Ben Şevin.  Bugün 3 Roaccutane Girls bloguna konuk oldum, sizinle paylaşacağım ilk yazım olacak. Biraz kendimden bahsetmem gerekirse 23 yaşındayım. Psikolojik danışmanlık ve rehberlik okuyorum. Ayrıca makyaj kursuna da gidiyorum. Kozmetik ve bakım ürünlerine karşı aşırı ilgim var...  Bir ürün almayı düşünüyorsam ürünle ilgili mutlaka birkaç blog yazısı ve varsa youtube videolarını izlerim. Sizede bunu önerebilirim ;) hem cildinize uygun bir ürün olur hem de paranız boşa gitmemiş olur . Bir taşta iki kuş :)

Gelelim sizinle paylaşmak istediğim ürüne...

Daha önce de adını duyduğum Lolabomb Cosmetics markalı Rhassoul Çamur Maskesi. Bu marka İngiltere menşeiyli ve doğal içeriklidir. Banyo topları,yüz ve vücut scrubları, maskeler, el yapımı sabunlar ve kremler satan bir marka. Ayrıca bu marka hayvanla üzerinde de test edilmiyor. En sevdiğim yanı da paraben ve paraben bazlı koruyucu madde içermemesi... Rhassoul çamur maskesi içerisinde çin kili, papatya ve bergamot yağı içeriyor. Maske portakal, mandalina, bergamot,silhat, gül, kehribar ve vanilya aromalı.

Ben bu maskeyi geçen ay Güzellik ve Bakım Fuar'ından aldım. Markayla tanışmam da bu ürün sayesinde oldu. Kullanımı maskenin üzerinde açıklama kısmında bulunuyor. 

Maskeyi ince ve gözle görülür bi tabaka halinde temiz cildinize uygulayın. 5 Dakika beklettikten sonra yüz yıkama jelinizi bir miktar yüz fırçanıza sıkıp çok bastırmadan dairesel hareketlerle ciltten maskeyi arındırıyorsunuz. Daha sonra da kağıt havluyla yüzünüzü kurulayın. Biraz zaman geçtikten sonra nemlendiricinizi sürebilirsiniz. İşlem tamam ! Ben Kuru ciltliyim fakat T bölgem gün içinde yağlanabiliyor. Bu ürün yanaklarımdaki kuruluğu alıp T bölgemdeki yağlılık hissini yok etti. <3 

Eğer sizinde kuruluk probleminiz ve hassasiyet varsa bu ürünü kullanmanızı tavsiye edebilirim. Markanın sitesi http://www.lolabomb.com/  Sitesine göz atarsanız çok renkli ve cezbedici ürünleri var. Hatta hediyelik güzel setler bulabilirsiniz. Bi dahaki üründe görüşmek üzere hoş kalın, güzel kalın...

Sevgiler Şevin.

La Roche-Posay Anthelios XL Ultra Light Renkli SPF 50+

Selamlar, bugün sizlere dermatologum tarafından verilen yakın zamanda kullanmaya başladığım ve çoook beğendiğim güneş kremimden bahsetmek istiyorum. İşte karşınızda La Roche Posay Anthelios XL Dry Touch SPF 50+... 

Öncelikle şunu belirtmeliyim bu ürün yağlı ve akneye eğilimli ciltler için. Roaccutane, aknetrent,zoretanin tedavisi görenlere yada görmeyenlere de bu ürün veriliyor. Bu güneş koruyucu, ciltte parlama yapmayan ve sebum dengesini düzenleyen yüksek UVA-UVB koruması içeriyor. Güneş kremi hakkında doğru ürün ve doğru bir şekilde bilinçlenmemiz gerekiyor. Çünkü roaccutane tedavime başlama sebebim bana yanlış verilen güneş kreminin yüzümde aşırı yağlanma ve beraberinde sivilce yapmasıydı. Peki nedir bu her yerde duyduğumuz UV ışınları ???

***Birçok çeşitleri olan UV ışınları dünyaya ulaşan güneş ışınlarının sadece %5'ini oluşturur. UVC ışınlarının dünyaya yansıması ozon tabakası tarafından engellenirken, UVA ve UVB ışınları dünyaya ulaşır ve cilde etki eder. UVA yaşlanmayı yada alerjiyi ifade eder. UVA ışınları yıl boyu hatta bulutlu günlerde bile etkisini gösterir. Ayrıca camdan ve deriden geçer, acısızdır ve cildin derinine işleyerek alt katmanlardaki hücrelere ulaşır. Bu ışınlar da yaşlanmaya, lekelenmeye, güneş dayanıksızlığına ve hatta cilt kanserine neden olur. UVB ışınları ise güneş yanıklarını temsil eder. Enerjileri çok yüksek olan bu ışın bulutlar yada cam tarafından durdurulabilir. Güneş yanıklarına, alerjik tepkilere ve cilt kanserine sebep olabilir. Bu yüzden cildi UVA ve UVB ışınlarından korumak çok öenmlidir.***

Gelelim bu güneş koruyucuyu sevme nedenlerime... Güneş kremi La Roche Posay'ın Anthelious serisine ait Ultra-Light versiyonudur ve çok hassas ciltler için üretilmiştir. Ürün ufak 50 ml plastik şişede ve çalkalayıp temiz yüze sürüyorum. Kullanımı aşırı rahat ucunun ince başlığından dolayı ürün elinize istediğiniz miktarda geliyor. Daha sonra parmaklarla yayıyorum. SPF 50 içermesi, UVA UVB ışınlarından koruması ve suya dayanıklı olmasıyla şuanda gönlümde taht kurmuş bulunmaktadır.Ayrıca kokusu da rahatsız edici değil, ben seviyorum. La Roche Posay Anthelios' un yeni çıkardıkları renkli güneş kremini acaba gözeneklerimi tıkar mı diye doktoruma sordum fakat herhangi bir alerji yapmayacağını söyledi. Zaten renklisi çok hafif, neredeyse kapatmıyor gibi bir şey. Günlük zamanımda cildime bir şey sürmekten kaçındığım için bu ürün biraz kurtarıcım oldu. Ama makyaj yapıyorsanız bu güneş kremini makyaj altına da kullanabilirsiniz. Bb kremle denedim herhangi bir kusma yapmıyor. Çok rahat sürülüp dağılıyor katı bir yapısı da yok.

Benim La Roche Posay Anthelios XL Ultra Light Renkli SPF 50+ güneş kremi hakkında yorumlarım bu kadar. Sizin için faydalı olmuştur umarım. Bir sorunuz varsa aşağıya yorum bırakabilir yada mailden bize yazabilirsiniz. Farklı cilt tipinde olup hangi ürünü kullanmanız gerektiğini bize yazarsanız elimizde bulunan cilt tiplerine göre önerilen ürünleri sizinle paylaşabiliriz. Tabi bunun için cildinizi iyi tanıyor olmanız gerekir. Paylaştığımız postları kaçırmamak için bloga üye olmayı unutmayın.

Sevgiyle kalın... :)

Pazar Günü Bakımı

Bir nisan akşamından herkese yeniden merhaba,

3 Roaccutane Girls'ten tedavisi biteli yaklaşık 8 ay olan ben bugün pazar olması sebebiyle haftalık bakımlarımı bir işim olmadığı sürece bugüne bırakırım. Roaccutane tedavim bittikten 5 yada 6 ay sonra da maske yapmaya başladım. Tabii maske tercihim doğal ürünlerden yana oluyor. Cilt tiplerine göre tonlarca doğal maskeler var fakat ben bugün uzun süredir denediğim ve memnun kaldığım cildimin gerçekten temizlendiğini farkettiğim maskeden bahsedeceğim…

Cumartesi gecesinden saçlarımı zeytinyağıyla sarıp sarmaladıktan sonra bir gece o şekilde uyuyorum ve bunu saçlarıma yıllardır uyguluyorum.Bu yüzden daha parlak ve daha çabuk uzuyor. Dökülen yerlerin çıktığını da düzenli kullanımdan sonra gözle görülür şekilde farkediyorum. Pazar günü uyanınca da saçlarımı yıkıyorum. Aslında zeytinyağını sürüp bekleyip yıkamak anlamsız. Çünkü derinin emmesi gerek fakat saçta yağlı his bıraktığı için ben bir gece bekletiyorum saç diplerimin ve saç tellerimin zeytinyağını iyice emdiğini görüyorum. Böyle daha iyi sonuç aldığımdan emin olabilirsiniz J Bu arada haftanın bazı günleri özellikle maskara uyguladığım zaman akşamları yatmadan önce kaşıma ve kirpiklerime zeytinyağı sürüyorum bunun da faydasını gördüğümü rahatlıkla söyleyebilirim.

Gelelim cilt bakımına... Cilt tipim ultra hassas ve ilaç tedavimden dolayı derisi çok inceldiği için buna göre temizleme jeli kullanıyorum. Cildimi iyice temizledikten sonra maskemi hazırlıyorum. Bunun için yulaf ezmesi, yoğurt ve bal kullanacağız. Aslında yulaf ezmesinin hassas ciltlere iyi geldiğini bilmiyordum ve diyet yapmak için almıştım ama bu maskeyi görünce de koca bir kutu yulaf ezmesini değerlendirmek istedim J Burada hassas cilt deyip duruyorum ama tabi ki hassas cilt için olan maske diğer ciltlere de uygundur. Maskedeki malzemelerin faydalarına değinecek olursak;

-Yoğurt: B2,B12,B5 vitamini, kalsiyum, laktik asit, çinko içerir. Cildi nemlendirir ve cilt hücrelerini yeniler. Güneş lekelerini ve sivilce izlerini hafifletir.Solgun ciltleri parlaklaştırır.

-Yulaf ezmesi: Peeling etkisi yaparak cildi ölü hücrelerden ve yağdan arındırır. Gözenekleri temizler ve sivilce oluşumunu önler.

-Bal: Cildi yumuşatır ve nemlendirir. Antidoksidan bakımından zengin ve cildi korur.Düzenli olarak kullanıldığında kırışıklık gidericidir.

Faydalarından bahsettikten sonra maske tarifine geçebilirim. 1 tatlı kaşığı yulaf ezmesi, 1 tatlı kaşığı yoğurt ve 1 tatlı kaşığı balı karıştırıp temiz cilde uyguluyorum. Yağlı ciltler bal yerine 1 tatlı kaşığı limon suyu koyabilirler. Ardından 15 dakika bekliyorum yulaf ezmesi cildimi tahriş etmesin yada çizmesin diye öncesinde pamuğu ıslatıp yavaşça üst katmanı temizliyorum.

Daha sonra soğuk suyla yıkıyorum (gözenekler genişlemesin diye). Havlu kağıtla kuruluyorum ve sonuç tertemiz bir cilt… Ardından nemlendiricinizi uygulayabilirsiniz ama ben bunun yerine yüzüme Termal Su sıkıyorum. Bu maskeyi haftada bir defa yapıyorum dilerseniz 3e yada 4 e çıkarabilirsiniz. Haftada 1 yaptığım diğer maskeyi de başka postta anlatacağım.

Bu işlem bittikten sonra da dişlerimi fırçalıyorum. Bu adıma son zamanlarda çok dikkat eder oldum.Çünkü ilaç tedavimden sonra diş etlerimde çekilmeler olmaya başladı ve dişçimin tavsiyesi ile Paradontax diş eti bakımı macunu ve Colgate Micro Hassas Slim Soft diş fırçası kullanmaya başladım. Ayrıca diş ipi de her akşam kullanıyorum. Şuan dişlerimde her hangi bir hassasiyet kalmadı. Diş etlerimin daha güçlendiğini hissediyorum çünkü kanama falan olmuyor. Bu konuya özellikle roaccutane,aknetrent,zoretanin kullanan arkadaşlarım dikkat etsinler hem ilaç tedavisi sırasında hemde ilaç tedavisinden sonra…

Son olarak dudaklarımı çocuk fırçasıyla fırçaladıktan, ölü deriden arındırdıktan sonra bolca vazelin sürüyorum. Evet benim Pazar bakımımın bir kısmı bu kadar biraz uzun, okuması azıcık yorucu olacak fakat faydalı olacağını düşündüğüm ayrıntıları vermek istedim. Umarım yazıyı beğenmişsinizdir.

Sağlıkla kalın JJJ

Topicrem Yüz Temizleme Jeli ve Nemlendirici

Merhabalaaar :)
Bu postta size Topicrem'den bahsedeceğiz. Genelde hiçbirimiz herhangi bir cilt ürünü alacaksak onunla ilgili her marka hakkında saatlerce araştırma yapmadan almayanlardanız :)

 Tedavisinin 4.ayında olan 3 Roaccutane girls'ten biri olan ben kendimi eczanede çalışan cilt uzmanına emanet ettim. Başka bir marka nemlendirici bakmak için girdiğim eczanede uzman, Topicrem yüz temizleme jelini ve nemlendiricisini önerdi. İlaç tedavisi görenlere ünlü cilt doktorlarının da bunları önerdiğini duyunca hemen ikna oldum tabii :) Öncelikle temizleme jelinden başlayalım.

Ek ürüne çok olumlu bakan biri değildim fakat gün içinde tozdan dumandan da cilt kirlenebiliyor. Bunu da minimuma indirmemiz gerekiyor. Bu ürün cildi temizliyor ve rahatlatıyor. Makyajı da gayet güzel çıkarıyor ek olarak başka bir makyaj temizleyicisi kullanmıyorum. Uzman günde sabah akşam olmak üzere 2 kere kullanmamı önermesine rağmen ben 2-3 günde bir kullanıyorum. Cilt bu dönemde aşırı hassas ve kuru olduğu için ciltte çok hafif gerilmeye yol açabiliyor. O zamanda imdadımıza nemlendiriciler yetişiyor. Cildi temizleyip kağıt havluyla kuruladıktan sonra nemlendiriciyi uyguluyoruz.




Topicrem nemlendirici tedaviler için özel geliştirilmiş formülüyle tam bir kurtarıcı. Yalnız ilk sürüldüğünde parlama yapması dolayısıyla ben günde 1 kez gece yatarken uyguluyorum.

Fiyatlarına gelince ikisi birlikte 100 TL. Genel anlamda memnun kaldığımız ürünler La Roche Posay gibi bunu da bir seçenek olarak rahatlıkla değerlendirebilirsiniz.
Mutlu kalın :) 

La Roche Posay Termal Su

Selamlar, bugünkü paylaşımımız yatıştırıcı, nemlendirici ve antioksidan özellikleriyle La Roche Posay Termal Su . Hem Roaccutane ve türevi ilaçlar kullananlar arasında hem de makyaj sabitleyici olarak kullananlar arasında oldukça popüler bir ürün.

Bu ürünün vaatleri arasında nemlendirme, tahriş olmuş hassas ciltlerin tahriş miktarını azaltıp rahatlatma, tahrişten kaynaklı kızarıklı ve kaşıntıları rahatlatma yer alıyor. Ayrıca makyaj bittikten sonra pudramsı görüntüyü almak ve makyajın uzun süre ciltte sabit kalmasını sağlamak gibi bir çok yönü var.

Roaccutane kuruluğu diye bir gerçek olduğu hepimiz tarafından biliniyor. Bu termal sularda kuruluğu anında gidermede oldukça başarılılar.Hem yüzünüzü yıkadıktan sonra oluşan gerginliği almada hem de dışarıda nemlendirici süremeyeceğiniz durumlarda kullanmaya oldukça uygun olduğunu düşünüyoruz. Üstelik bazı Roaccutane kullananların yüzünde bölgesel kızarıklıklar oluşuyor. Bu kızarıklığın sebebi tahriş, havasız ortamda fazla bulunmak ya da ısı değişimleri gibi sebeplerden oluşabiliyor. İşte bu kızarıklıkları da rahatlatmak ve cilt tonunu düzeltmede yardımcı olabilecek bir ürün La Roche Posay Termal Su.

Hem büyük boyu hem de çantada taşıyabileceğiniz küçük boyu bulunuyor.Son olarak ürünün görevlerini özetlersek:

-Cildinizi makyaja hazırlamak için yada makyaj sonrası sabitlemek için kullanabilirsiniz.

-Sivilce tedavisinde yardımcı olarak kullanabilirsiniz.

-Mineral ve toz ürünleri ıslak uygulamak için kullanabilirsiniz.

-Çok kuru ve hassas ciltler de gece bakımı olarak kullanabilir.

Kısacası La Roche Posay Termal Su birçok şekilde işimizi görüyor. Bizim yorumlarımız bu şekilde umarım sizin için de bilgilendirici olmuştur.

Sağlıkla Kalın... :)))

Çilek Soslu Cheesecake

Selamlar, son bir kaç post ard arda bakım olunca biraz farklılık yapıp tarif vermek istedik... Evet karşınızda Çilek Soslu Cheesecake :)

Cafelerde yediğiniz o bol labneli cheesecake i unutun ve bu tarifi deneyin inanın pişman olmayacaksınız. Ayrıca ilk acemiliğinizi attıktan sonra ne kadar basit olduğunu da göreceksiniz. Belki çok sağlıklı değil ama arada böyle kaçamakların biz kadınları mutlu ettiğinden eminiz. Şunu belirtmeliyim ki tarif yıllar önce Çikolatalı Cheesecake tarifi olarak elimize geçti ama çilek sosuyla çok daha lezzetli olduğunu farkettikten sonra bu şekilde değiştirdik. Ama isterseniz çikolata, limon yada frambuaz soslu da deneyebilirsiniz. Bunun için sadece sos tarifini değiştirmeniz yeterli olacaktır. Gelelim tarife...

Taban:
2 Paket Burçak Bisküvi
3 Yemek Kaşığı Tereyağ
1 Su bardağı Fındık
Orta Katman:
3 Yumurta
1 Su bardağı Şeker
2 Paket Labne 
1 Paket Sıvı Krema
2 Yemek Kaşığı Un
1 Paket Vanilya
Çilek Sosu:
500gr Çilek
1.5 Çay Bardağı Toz Şeker
1 Yemek Kaşığı Limon Suyu

Yapılışı:
Burçak bisküvüler ve fındıklar rondodan geçirilir. Kelepçeli kalıba konup üzerine erimiş tereyağı eklenip yoğurulur.Bu karışım kalıbın dibine iyice bastırılarak yayılır.
3 yumurta,1 bardak şekerle çırpılır. Diğer malzemeler de eklenip biraz daha çırpılır. Bu karışım kelepçeli kalıptaki bisküvilerin üzerine dökülür.
180. 200 derecede 40 dk, üzeri sertleşene kadar pişirilir.
Cheesecake fırından çıkıp soğuduktan sonra üzeri için sos yapımına geçilir. Yıkanıp süzülen çilekler robottan geçirilir. Üzerine toz şeker eklenip, ocağa alınır. 5 dakika orta ateşte kaynatılır. Üzerine limon suyu eklenir ve 2-3 dakika daha kaynatılır.Ocaktan alınır ve soğumuş olan cheesecake in üzerine dökülür. Ardından sosun donması için buzdolabına koyulur. 1 gece dolapta bekledi mi çok daha lezzetli oluyor ama aceleniz varsa da sos donduktan sonra servise hazırdır.

Afiyet olsun :)))

Hask Macadamia Oil

3 Roaccutane Girls’ten herkese hayırlı akşamlar…

Bugün size uzun zamandır kullandığım Hask markasının Macadamia Oil serisinin nemlendirici şampuanını ve nemlendirici parlaklık yağını tanıtacağım.

Son zamanlarda yüzümde oluşan kuruluk, saç diplerimin de beraberinde kuruması ve saçlarımın sertleşmesi beni yeni arayışlara itmişti. Cilt için La Roche Posay Effaclar H serisinin temizleme ve nemlendiricisinden bir önceki postta yayınlamıştım. Şimdi ise saç ile ilgili olan ilk defa keşfedip kullanmaya başladığım üründen bahsedicem. Öncelikle Hask markası 5 seriden oluşmaktadır. Fakat yeni çıkan Almond Oil ve Argan Oil Türkiye’ye henüz gelmedi. Özellikleriyle beraber kısa bir bilginiz olsun diye hepsini yazacağım.

Keratin Protein: Zayıf ve cansız saçlar için

Macadamia Oil: Kuru saçlar için nemlendirici ve ışıltı veriyor.

Monoi Oil: Mat saçlar için besleyici.

Ben bu postta kullandığım ve çoook memnun kaldığım Macadamia Oil’den detaylı bir şekilde bahsedicem. Seride şampuan, saç kremi ve parlaklık veren yağı bulunmaktadır. Ben şampuan ve yağını aldım. İçinde sülfatlar, parabenler, ftalatlar, glüten, alkol ve yapay renklendiriciler içermiyor. Bu yüzden içime sinerek aldım ve kullandım. Saçlarımı yıkarken güzel bir çikolata mı desem böyle hoş bir koku geliyor burnuma ve bu koku baya kalıcı açıkçası çok hoşuma gidiyor.2 haftada saç diplerimdeki kurulutan kurtuldum ve inanamadığım şekilde saç dökülmelerim azaldı.

Evet saç dökülmemi azaltacağını ummuyordum ama şuan bu durumdan aşırı memnunum. Çünkü normalde saçlarım çok dökülürdü ve ne yapsam şuana kadar bunu engelleyemedim. Sonuç olarak gerek saçlarımı yıkarken gerek çıktığımda kuruturken yada ilerleyen günlerde toplamda 4-5 tel dökülüyor desem yalan söylememiş olmam. Saçlarımı hafif kuruttuktan sonra biraz ıslak bırakıp yağdan elime döküp saç uçlarıma sürüyorum böylece tarağa gerek kalmadan kolayca saçlarımı açıyorum. Sonra kurutmaya devam ediyorum ve sonuç hiç abartmıyorum canlı, ışıltılı ve dolgun bir saç… Hask markasının serilerini Gratis’ten bulabilirsiniz. Bu postu kadınlar günü indirimi bitmeden yetiştirmek istedim çünkü şuan mağazalarda Hask serileri %40 indirimde. Bu indirimde ben de merak ettiğim diğer bir seri Hask Coconut Oil aldım kullandıktan bir süre sonra da onunla ilgili izlenimlerimi paylaşırım. Macadamia Oil serisinden şuan çok memnunum size de bu ürün hakkında bilgi vermek istedim umarım yazı tatmin edici olmuştur.

Hoşcakalın... :)

3 Roaccutane Girls ile Vücut Bakımı

Selamlaar, nasılsınız iyisinizdir umarız diyerek bugün size vücut bakımından bahseceğiz. 2 gün sonra 3. Ayını bitirecek 3 roaccutane girls'ten biri olarak 3 aydır vücut kuruluğumla ilgili hiçbir sıkıntı yaşamadım. Sadece yüzümüzün değil saç derisindan topuklara kadar kuruduğumuz bu dönemde biraz özenle bunu da yenebiliyoruz. Tabi ki başlıca yapmamız gerekenin su içmek olduğunu tekrar tekrar belirtiyoruz. Vücut bakımında bizim kullanıp memnun kaldığımız birkaç üründen bahsedeceğiz. Hiçbir ürünü defalarca kullanmadan yazmadığımızı da belirtmek istiyoruz. Öncelikle ağda kesinlikle ama kesinlikle yaptırmıyoruz kızlar. Bunun yerine makine tercih etmeyenler kuru ve hassas ciltler için tüy dökücü krem kullanabilirler. İlacımızın en güzel yan etkisi saçlarımızın asla yağlanmaması. Hergün saç yıkamıyoruz artık J Saç derisini de kuruttuğu için uygun bakım yapılmadığında saç diplerimiz jöleli gibi kupkuru kalabiliyor. Benim şampuan olarak tercihim Pantene Pro V Nem Terapisi.J

İlk yıkamadan itibaren yoğun nem sağlayarak kurumayı en aza indiriyor. Banyo yaparken normal sabun yerine nemlendirici sabunla vücudunuzu yıkamalısınız. Burda da ihtiyacımıza Dove koşuyor. Vücudu mis gibi kokusuyla çok güzel rahatlatıyor. Banyodan sonra kuruyup hemen kremleniyoruz hanımlar. Neutrogena'nın fotoğraftaki mavi kutu nemlendiricisiyle tüm vücudu nemlendirdiğimizde etkisinin ne kadar çabuk ve uzun sürdüğünü göreceksiniz.

Neutrogena'nın nemlendirmedeki başarısını bilmeyenimiz yoktur. Vücut konusunda da tartışmasız en iyi uygun fiyatlı markalardan. Her banyodan sonra bu ürünü rahatlıkla kullanabilirsiniz. 2 haftada bir ya da haftada bir banyo sıklığınıza göre vücudunuza Johnsons Baby yağ sürebilirsiniz. Vücuda çok çok iyi gelecektir. Eller en hassas bölgelerimizden biri olduğu için ayrı bir özen ve bakım istiyor. Krem kullanılmadığında el üstünde kuruluktan kabukların oluştuğunu ve kırmızı kırmızı lekelerin çıktığına maalesef tanık oluyoruz. Sıvı sabunumuzu bile nemlendirme özelliği olanlardan seçmeliyiz. El Kremi olarakta yine tercihimiz Neutrogena.

Ürünün vaadettiği gibi tek bir damlası bile yetiyor. Eğer geç kalındıysa lekeler oluştuysa ve acil çözüm arıyosanız Excipal Hydro'yu sürüp kuruduktan sonra üstüne Neutrogena kullanabilirsiniz. Tırnak bakımına gelirsek ilacımızın diğer güzel bir yan etkisi tırnak kenarlarındaki fazlalıkları döktüğü için manikür yaptırmış gibi geziyoruz :) 

Ek olarak bakıma ihtiyaç duymuyoruz. Evet kızlar belki bunlar şimdi size çoook zor ve uğraştırıcı geliyor olabilir ama bakımlı birer kadın olmak istiyorsak bunları alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor ilaç olsada olmasada...

Her türlü görüş öneri ve sorunuz için mail adresimize mail atabilirsiniz. Görüşmek üzere hoşçakalın J

La Roche Posay Effaclar H - Temizleyici ve Nemlendirici

Uzun bir aradan sonra tekrardan merhabalar J

Yoğun okul, staj dönemi ve hastalık araya girince blogumuzu biraz yalnız bıraktık ve bu sırada yeni bir takım ürünler kullanmaya başladık. Bugün La Roche Posay Effaclar H serisinin temizleme ve nemlemdiricisinden bahsetmek istiyorum.

Belki biliyorsunuzdur H serisi roaccutane, zoretanin,aknetrent, acnegen ve başka sivilce tedavisi gören hassas ciltler için tasarlanmıştır. Bu seri dermatolojik tedavi altındaki cildin kayıplarını telafi eden yatıştırıcı, dengeleyici nemlendirici krem ve temizleyiciden oluşmaktadır. Paraben yoktur. Tabiki illa ilaç kullanan bu ürünü kullanacak diye bir şey yok hassas ciltte olanların kesinlikle bu iki üründen memnun kalacağına inanıyorum. 3 Roaccutane Girls'ten biri olan ben, tedavim biteli 8 ay oldu ve cildim mevsimden dolayı kurumaya başladı. Yanak ve alın bölgemde yer yer kuruluklar pullanmalar oldu. Bu durumdan rahatsız olunca iyi bir temizleme ve nemlendirici almaya karar verdim. Tercihim La Roche Posay Effaclar H serisinden yana oldu. 

Gelelim tedavi altındaki ciltler için yatıştırıcı ve temizleyicisi olan köpüğe.

Bu köpük şeklinde olan temizleyicisi şubat ayı itibariyle jel temizleyici şeklinde firma tarafından değiştirilmiştir. Fakat yapıları ve özellikleri aynıdır. Çok nazik bir şekilde cildi temizliyor kıvamı aynı krema gibi ve makyajı da çıkarabilmektedir. Çok yoğun göz makyajını çıkarmakta belki zorlanabilirsiniz bunun için de zeytinyağını pamuğa damlatıp öncesinde silerseniz kusursuz şekilde temizlediğini göreceksiniz. Temizleyiciyle cildimi yıkadıktan sonra gerçekten gün içerisindeki kirlerden  arınmış olduğunu farkediyorum ve bu beni çok rahatlatıyor. Ardından kuru havlu kağıtla cildimi kurulayıp biraz bekliyorum. La Roche Posay Effaclar H temizleyicisinin içinde bulunan termal su da cildi çok rahatlatıyor, ferahlık veriyor. Cildi çok yıkamak ciltteki yağ tabakasını bozduğundan ve bir zamanlar yaldır yaldır cildimi yıkayıp kremlerle doldurduktan sonra fırlayan sivilcelerimi görünce artık daha temkinli yaklaşıyorum. Bu yüzden günde iki defa yıkanması gerekip ardından nemlendirici sürmek gerekirken ben akşam eve geldiğimde yıkayıp nemlendiricimi sürüyorum. Ama makyaj yaptığımda sabah mutlaka yıkayıp nemlendirici sürüyorum çünkü cildime sürdüğüm bb krem tabaka gibi durabiliyor… Yani bazen günde 2 defa kullandığım oluyor.

Neyse gelelim nemlendiriciye… Ürün kurutucu tedaviler altında hassaslaşmış yağlı cildi

nemlendiriyor. Aynı zamanda cildin koruyucu hipolipidik tabakasının yeniden yapılanması için gerekli lipidleri yerine koyduğunu vadediyor. Cildi Effaclar H temizleyici ile temizledikten bir 10 dakika sonra Effaclar H nemlendiriciye geçiyorum. Ben kremi bol bol kullanan biri değilim korkuyorum da çünkü fazlası benim cildimde nemlendirmekten çok deri altında yağ toplanmasına neden oluyor ve ilerisi tekrar sivilce...  Nemlendiriciyi ilk kullandığımda belli belirsiz bir kızarıklık oldu cildimde ama kullanmaya devam ettim şuan cildimde daha az pullanma ve kızarıklık oluyor. Bu arada ürün sivilceleri kuruttuğunu da vadediyor fakat şuan sivilce çıkmadığı için kurutma etkisini gözlemleyemedim.

Kısacası La Roche Posay beni yine yanıltmadı ve yine aldığım ürününden memnun kaldım çok şükür. Sivilcelerle yıllarca mücadele etmiş olanlar bizi anlayacaktır, cildin ne kadar önemli olduğunu. J Umarım yeni yazıyı beğenmişsinizdir, size hitap etmiştir. Biz 3 Roaccutane Girls olarak La Roche Posay markasını çok beğeniyoruz ve severek kullanıyoruz. Dermatologlar da La Roche Posay'ın çok iyi olduğunu söylüyor. Bu markanın ürünlerini eczanelerde bulabilirsiniz yada güvenilir websitelerden bakabilirsiniz. Son olarak Effaclar H temizleyici ve nemlendiriciyi eczaneden 100 liraya aldım. Biraz pahalı belki ama ürün vadettiğini yerine getiriyor. İyi bir cilt için yatırım yapmak önemli…

Eee ne diyoruz EN GÜZEL GİYSİMİZ, CİLDİMİZ J

Fırında Brüksel Lahanalı Brokoli ve Karnabahar

İyi akşamlar güzel hatunlar... Günlük 1 kase yoğurt, 1 elma yeme ve 2 litre su içmeye devam mı? Devam devam. Bugün sizlere çok lezzetli, pratik ve bir o kadar sağlık bombası tarif vereceğiz. Başlıkta görüldüğü üzere ana malzemelerimiz genel olarak toplum tarafından sevilmese de haftanın bir iki günü sırf ilaç olarak bile yememiz gerekiyor. Şimdi gelelim tarifimize.

Malzemeler: 

   1 orta boy soğan ve 1 diş sarımsak

   2 havuç

   200 gr brokoli

   200 gr karnabahar

   1 paket brüksel lahanası

   Baharatlar: Karabiber ve pulbiber

Yapılışı:

Bir orta boy soğanı küp küp kesip tavaya koyuyoruz üzerine biraz zeytinyağı gezdirip kavurmaya başlıyoruz. Soğanlar bir tarafta kavrulmaya başlarken diğer yanda bir tencereye 1 bardak su koyup içine yıkadığımız brokoli ve karnabaharı koyu ocağa alıyoruz. Sebzelerimin çok yumuşamasın istemiyoruz çünkü fırında da pişecekler. Bu yüzden su kaynadıktan 5 dakika kadar sonra altını kapatıp süzeceğiz. Bu sırada soğanımız hafif pembeleşince 2 havuç ve 1 adet sarımsağı ekleyip kavurmaya devam ediyoruz. Fotoğraftaki gibi havuçlar biraz göze çarpsın diye büyük doğruyoruz.

Brüksel lahanamızın dış kabuklarını soyup, baş kısmını ufacık kesip sirkeli suda bekletiyoruz. Kavrulan soğan ve havuca brüksel lahanalarımızı ekleyip tavada biraz çevirdikten sonra tuz ekleyip kapaklı borcama alıyoruz. Burada kapaklı borcama almamızın sebebi ağzı açık olursa üst kısmı pişmeden yanabilir ve sonuç facia olur :) Borcama aldıktan sonra üzerine haşlayıp süzdüğümüz brokoli ve karnabaharları koyup üzerine yarım çay bardağı su ekliyoruz. En son karabiber ve pul biber ekliyoruz vee 200 derecelik fırına bu arkadaşı yolluyoruz...

   Fırında 20-25 dakika(sebzelerin fazla yumuşamaması lazım) pişirdikten sonra fırından çıkarıyoruz ve fırında brüksel lahanalı brokoli ve karnabahar yemeğimiz hazırdır. 

Afiyet olsun...:)

 

Bioderma Photoderm Max SPF 50+

 Selamlaar, bugün öncelikle dikkat etmemiz gereken noktalardan biri olan güneş kreminden bahsedeceğiz. Normalde kullanmamız gereken bir ürünken tedavi sürecinde çok çok daha dikkat etmemiz gerektiğinin farkındayız. Aksi takdirde süreç boyunca oluşan leke izleri iyileşmiyor maalesef. O yüzden güneş kremi şart! Her güneş kremini kullanabilirmiyiz tabiki hayır. Maalesef basit bişeymiş gibi görünsede yüzümüze kullandığımız her ürüne çok çok dikkat etmeliyiz. Peki bu süreçte 3 Roaccutane Girls ne kullanıyor? Bizim tercihimiz doktorlarımızında tavsiyesi ve onayıyla Bioderma Photoderm Max SPF 50+. Normal ve kuru ciltler için üretilmiş olan güneş kremi adeta bir kurtarıcı. Özelliklerine ve kullanım şekli şöyledir;

Kokusundan çok haz etmesekte yüksek koruma faktörüyle bizim gönlümüzü çaldı bile. Diğer bir harika yanı ise geride yağlı bir tabaka ve beyaz izler bırakmaması. UVB ve UVA ışınlarına karşı önleyici etkiye sahip. Üstelik hergün kullanılmasına rağmen uzun bir süre yetecek olan bereketli bir ürün. Fiyatından bahsedicek olursak eczanede 57 TL civarındaydı ama internet sitelerinde daha ucuza bulabilirsiniz. Birçok doktor özellikle yazın bu tedaviye kolay kolay başlatmaması işin önemini açıkça gösteriyor. Bizim şuanlık tercih edip memnun kaldığımız ürün Bioderma.

Mutlu kalın, Sağlıklı kalın :)

3 Roaccutane Girls’ten Herkese Yeniden Merhaba ...

Bugün yoğun iş hayatı yada yorucu okul dönemlerinden dolayı aksattığımız ve yapmamız gereken günlük egzersizlerden bahsedeceğiz. Yavaş yavaş yaz dönemi yaklaşmakta ve fazlalıklarımızdan biraz olsun kurtulmak hepimizin hakkı. Fakat bu tempolu günlük yaşamımızda bu pek mümkün olmuyor. Çoğu zaman kendimizi eve zor atıyoruz. Birçoğumuz spor salonuna yazılıp üşenip gidemiyoruz veya her pazartesi illa spora yada diyete başlıyoruzdur kesin J  Spor için illa günde 1 saat ayırmaya gerek yok. Sıkılaştırılmış bir program ile günde 15-20 dakikamızı ayırmak ve günlük 2-2.5 litre su tüketmek biraz da yediklerimize dikkat edersek istediğimiz fiziğe ulaşabilceğimizi düşünüyorum. Gelelim sıkılaşmak için yapacağımız hareketlere... Dipnot: Roaccutane, aknetrent, acnegen yada zoretanin ilacı kullananlar kas ağrısı yapma ihtimalinden dolayı bu hareketlerden kaçınmalı sadece yürüyüş yapması yeterlidir.

Egzersiz 1: Elleri öne ve yukarı yana açarak aşağı yukarı 10-20 kez.

Egzersiz 2: Eller yukarıda, bacaklar dik ve dizleri kırmadan avuç içini ayaklara değdiriyorsun 10-15 kez. 

Egzersiz 3: 10 kere eller her yere değecek şekilde eğilin. 

Egzersiz 4: 20 kez eller önde çömelip kalkın (Squat hareketi). 

Egzersiz 5: Bacakları ileri geri ve öne doğru sallayın 10-20 kez. 

Egzersiz 6: Yüzüstü uzanın bacaklarınızı keçiboynuzu şeklinde yukarı aşağı kaldırıp indirin.Her bacak için 10 kez.

Egzersiz 7: Yüz üstü uzanın ve sonra başınızı yukarı kaldırıp sonra tekrar indirin 3 kez. 

Egzersiz 8: Sırt üstü uzanın eller yanda bacakları yukarı kaldırıp indirin. Bunu 15 kere yapın.

Egzersiz 9: 10-15 kez mekik.

Egzersiz 10: Sırtüstü yatın bacakları ileri geri sağa sola hareket ettirin 10 kez.